3. Turizm Şûrası

SAYIN KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI PROF. DR. NUMAN KURTULMUŞ'UN AÇILIŞ KONUŞMASI (01.11.2017 - CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ)

Muhterem Cumhurbaşkanım,
Saygıdeğer misafirler;
hepinize 3. Turizm Şûrasına teşrif ettiğiniz için şükranlarımı arz ediyorum, hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

İlki 1998 yılında, ikincisi 2002 yılında yapılan, üçüncüsünü de 1-3 Kasım tarihleri arasında Cumhurbaşkanlığı Külliye’mizin salonlarında gerçekleştireceğimiz Turizm Şûrası, yeni dönemdeki turizm stratejilerimizin belirlenmesi bakımından fevkalade önemli.

Çok yoğun ve çok disiplinli bir çalışma sonrasında bugüne ulaştık. Ben bu şûranın oluşmasında emeği geçen, buraya 13 komisyon vasıtasıyla katılarak görüşlerini ifade eden, edecek olan arkadaşlarımıza, hazırlık safhasında gerçekten fedakarca çalışan bütün Bakanlık personelimize yürekten teşekkür ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar.

Özellikle sloganımızda da ifade ettiğimiz gibi, turizm alanında yeni bir atılım yapmanın, stratejik bir adım atmanın tam zamanıdır. İlki rahmetli Özal zamanında onun Türkiye’yi yönettiği dönemlerde başlayan turizm hamlesi birinci evreyi oluşturdu, Türkiye o gün turizmin bugünkü imkanlarıyla ilk sefer tanışmaya başladı. Birinci evrede epeyi olumlu adımlar atıldı, ancak turizmde üçüncü evreye geçmemizi sağlayan esas adımlar Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde birlikte ortaya konuldu ve turizmin ileriye gitmesiyle ilgili olarak altyapı çalışmaları hızlı bir şekilde tamamlandı, sürdürülmeye de devam ediyor. Havaalanları, otoyolları, hızlı trenler ve her alanda ulaşım ve haberleşme alanındaki attığımız adımlar turizmde tabiri caizse ikincisi evrenin başarıyla sonuçlanmasını sağladı.

Şimdi bütün bu altyapının da verdiği güçle, turizm sektörünün bu yıllar içerisinde kazandığı tecrübeyle birlikte üçüncü bir döneme girmenin, tam tabiriyle bir hamle döneminin içerisine girmenin tam zamanıdır. Onun için bu Turizm Şûrası da zamanlaması itibarıyla fevkalade önemlidir, hayırlı sonuçlar doğurmasını ve Türkiye turizmine büyük katkılar sağlamasını temenni ediyorum.

Ülke turizminin geleceğine ilişkin görüşleri bu Şûrada paylaşacağız, turizm politikalarımızı gözden geçireceğiz, yeni stratejileri ortaya koyacağız. 2023’te 50 milyon turist, 50 milyar turizm geliri hedefini revize edecek ve belki de daha yukarıya çıkaracak hedefleri ortaya koyacağız. Özel sektör odaklı yaklaşımlarımızı gözden geçireceğiz, özel sektörümüzün yeniden motive olarak güçlü bir şekilde bu meseleye çalışmasını, tam manasıyla bir seferberlik ruhu içerisinde ileri adımlar atmasını temin edeceğiz. İnşallah bu Şûrayla birlikte hemen bu oturumdan sonra değerli bakan arkadaşlarımız, turizmle ilgili bakan arkadaşlarımızın da katılımıyla bir bakanlar toplantısı düzenleyeceğiz. Önümüzdeki dönemde bütün bakanlıklarımızın, bütün kamu kurum ve kuruluşlarımızın özel sektörle yan yana, el ele, gönül gönle bu seferberliği sağlaması en büyük hedefimiz, en büyük amacımızdır. Kültür ve turizm diplomasisini de inşallah bu toplantılarda oluşan fikirler çerçevesinde daha etkin hale getirecek, daha güçlü kılacağız.

Sonuçta, çıkan sonuçlar sadece burada kalmayacak, sadece tartışma odalarının içerisinde kalmayacak, bunları eylem planına dökerek bu eylem planlarını sürekli olarak takip edeceğiz, burada sizlerin de, özel sektörün de, medyanın da, ekonomiyle ilgili kuruluşların da yakın takiplerini istirham edeceğiz.

Sayın Cumhurbaşkanım, turizm ve seyahat sektöründen bahsettiğimizde karşımızda devasa bir sektör var. Diyebiliriz ki, son yıllarda diğer sektörlerle kıyaslandığında son derece hızlı büyüyen bir sektör. Şu an itibarıyla dünya ekonomisinin yaklaşık 2.3 trilyon dolarlık büyük bir pastasını elinde bulunduran, büyük bir pastasını oluşturan sektör. Yan etkileriyle birlikte 7.6 trilyon dolarlık devasa bir ekonomiden bahsediyoruz. 108 milyon kişiye istihdam üretiyor ve önümüzdeki dönemdeki bu istihdam üretme 380 milyonlar seviyelerine çıkacağı öngörülüyor. Dünya ekonomisi 2.5 büyürken, turizm 3.1 büyüyor, ayrıca 10 yıl sonra turizmin 3.9 büyüyerek diğer sektörler arasında en hızlı şekilde büyüyen bir sektör olması kaçınılmaz görülüyor. İşte bu devasa pastadan Türkiye olarak yeterince pay almak mecburiyetindeyiz.

Bugün her türlü olumsuz gelişmeye rağmen son yıllarda yaşadığımız, Türkiye dünya turizminde 6’ncı sırada olan bir ülkedir. Bu Turizm Şûrasıyla birlikte 3’üncü evrede bir seferberlik ruhuyla hareket ederek inşallah Türkiye’yi 10 yıl içerisinde çok daha yüksek bir noktaya getireceğiz ve Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inşallah 2023 hedeflerini aşacağımızı ümit ediyoruz.

Bu çerçevede, Türkiye’nin geçtiğimiz 2 yılda yaşamış olduğu tecrübe önemli ve anlamlıdır. Türkiye son 2 yılda bir taraftan Rusya’yla aramızdaki uçak krizi, diğer taraftan FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü ve arkasından Avrupa’daki seçimler dolayısıyla başta Almanya olmak üzere Türkiye’ye karşı son derece tarafgir ve son derece baskıcı birtakım propagandalara rağmen, oluşturulan olumsuz havalara rağmen Türkiye turizmi toparlanmış, Türkiye turizmi yeniden güçlenmeye başlamıştır. Bütün bu yaşadıklarımız turizm sektörümüzün risklere karşı, kaoslara karşı dayanaklı olduğunu gösteriyor. Bundan dolayı turizm sektöründeki bütün arkadaşlarımızı tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum, kutluyorum.

Sayın Cumhurbaşkanım, müsaade ederseniz ilk sefer kamuoyuyla paylaşacağımız son rakamı da burada açıklamak isterim.

İlk 9 aylık turizm sektöründe Türkiye’ye gelen turist sayısı 26 milyonu geçmiş, 26 milyon 60 bin seviyesine ulamıştır. Sadece Eylül ayında 4 milyon yeni turist gelmiştir. Eylül ayındaki rakamımız bir önceki yılın Eylül ayına göre yüzde 40 daha yüksektir, 9 ayın ortalaması da Allah’a çok şükür yüzde 30’a yakın daha yüksek, yüzde 28.7 daha yüksektir. Bu, sektörün toparlanmaya başladığını gösteriyor ve inşallah yeni dönemle birlikte çok daha ciddi bir hamle yapacağız ve ilerlemeye devam edeceğiz.

Ayrıca şunu da ifade etmek isterim: Türkiye’ye gelen turistler arasında Rus turistlerin sayısı ilk 9 ayda 4 milyonu aşmış, Alman turistlerin sayısı da 3 milyona yaklaşmıştır. Denebilir ki, geçmiş yıllara göre Alman turistlerinin sayısı azalmış. Ancak şunu ifade etmek isterim: Özellikle Almanya’da bazı politikaların çok yüksek perdeden Türkiye karşıtı politikalarına, neredeyse sakın ha Türkiye’ye gitmeyin, canınız tehlikededir gibi söylemlere rağmen 3 milyon Alman turistin 9 ayda Türkiye’ye gelmesi önemlidir.

Bu da bize şunu gösteriyor: Siyasetçiler ne kadar Türkiye karşıtı kampanya yürütürlerse yürütsün, Alman turistler de Türkiye’nin imkanlarını görmüşler, Türkiye’de milletimizin misafirperverliğini tatmışlar, bundan sonra da gelmeye devam edecekler, bundan sonra da bu rakamlar artacaktır.

Değerli misafirler, Saygıdeğer Cumhurbaşkanım; önümüzdeki dönemde, bu üçüncü hamle döneminde önümüzde bazı stratejik hedefler var. Bunlardan bir tanesi, pazarları çeşitlendirmektir. Türkiye şimdiye kadar gelen ülkelerden turistleri almaya, arttırarak misafir etmeye devam etme stratejisini sürdürürken, diğer taraftan da özellikle Uzak Doğu Asya ülkelerine açılımı süratle devam ettirecektir. Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, Japonya ve Güney Kore başta olmak üzere Asya açılımımızı sürdüreceğiz ve yaklaşık dünya nüfusunun yarısını barındıran, her birisi 300, Çin ve Hindistan için söylüyorum, 300 milyon seviyesinde yeni ve alım gücü yüksek bir orta sınıfa sahip olan bu ülkelerin kapısını çalacağız ve bu ülkelerden misafirlerimizi Türkiye’de ağırlamayı artıracağız ve inşallah çok önemli, milyonlarla ifade edilen turistleri burada misafir edeceğiz.

Ayrıca, ürün çeşitlendirmesine gitmek zorundayız. Sadece deniz, kum ve güneş değil, sağlık turizm, spor turizmi, inanç turizm, dağ turizm, doğa turizmi gibi çok çeşitli alanlardaki turizm paketlerimizi çeşitlendirecek ve dünya turizm sektörüne rekabetçi bir şekilde özel sektörün de gücünü artırarak yeni ürünlerimizle girecek ve insanların Türkiye’ye gelmesini inşallah teşvik edeceğiz, sağlayacağız.

Yeni dönemdeki üçüncü önemli stratejik hedefimiz ise, özellikle son yıllarda İslam karşıtlığı ve bunun somut hale gelmiş hali olan Türkiye düşmanlığının ortadan kaldırılması için Türkiye’nin engin turistlik ve kültürel zenginliklerini, kültürel çeşitliklerini yumuşak güç olarak kullanacağız ve bunun üzerinden oluşturacağımız bir dille küresel ölçekte İslam karşıtlığının Türk düşmanlığının ve bunun daha somuta indirgenmiş şekli olan Erdoğan karşıtlığının üzerine giderek Türkiye’nin bu gücünden istifade edeceğiz.

Son olarak şunu ifade etmek istiyorum: Bu söylediklerimizin hiçbirisi bir hayal ya da kağıt üzerinde kalacak hedefler değildir. Türkiye’nin imkanlarına güveniyoruz, Türkiye’nin insan potansiyeline güveniyoruz. Ama hiç şüphesiz en büyük zenginliğimiz ve en büyük güvencimiz Anadolu topraklarının zenginliğidir. Hiç şüphesiz Anadolu insanlığın buluştuğu yerdir. Hem Truva’dan Osmanlı’ya kadar 24 büyük imparatorluğa, 24 büyük medeniyete ev sahipliği yapmış olan bir coğrafya olması dolayısıyla, hem de bu topraklarda asırlar boyunca kim olursa olsun, dini, dili, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun herkese hoşgörüyle yaklaşmış olan yaklaşımı ve anlayışıyla Anadolu toprakları insanlığın buluştuğu yerdir.

Bu tarihi ve kültürel zenginlik dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bir tarafında onbin yıl öncesine uzanan Göbeklitepe, diğer tarafında insanların tamamını kendisine ve sevgiye çağıran Mevla’nın iklimi. Bir tarafta onlarca antik kentin ortaya koymuş olduğu muhteşem bir kültürel zenginlik, diğer tarafta Amasya’nın, Mardin’in, Konya’nın, Kastamonu’nun, Safranbolu’nun her birisi yaşayan müze olan şehirlerimizin ortaya koyduğu İslam estetiği. Bir tarafta Ayasofya’nın ihtişamı, hemen karşısında Sultanahmet’in Ayasofya’yı da kucaklayan inanç ve iman abidesi olarak dikilişi. Türkiye’nin her tarafında çok farklı kültürleri, çok farklı medeniyetleri birarada tutan büyük bir zenginliğe sahibiz. Bu zenginlik ve çeşitlilik hiç şüphesiz ki en büyük zenginlimizdir.

Hiç abartmadan söyleyebiliriz, dünyanın en büyük arşivi, dünyanın en büyük kütüphanesi Anadolu topraklarıdır, Türkiye’dir. Bu zenginliği… (Alkışlar) O zaman müsaadenizle bir daha tekrarlayayım, dünyanın ne büyük arşivi, dünyanın ne büyük kütüphanesi Türkiye’dir, Anadolu’dur, bundan istifade edeceğiz, bu gücümüzü ortaya daha fazla koyacağız. Turizm üzerinden, kültür üzerinden Türkiye markasının değerini artıracağız ve yolumuza devam edeceğiz.

Sayın Cumhurbaşkanım, sizin liderliğinizde Türkiye’nin artan gücü ve Türkiye’nin artan potansiyelleriyle inşallah 2023 hedeflerimiz belki 2023’e gelmeden gerçekleşecek ve Türkiye bu devasa turizm pazarından yeterince payını alacak güçlü bir ülke olacaktır. İnşallah 2023’e gelmeden Türkiye 6’ncı sıradan daha yukarlara çıkacak ve dünyanın bir turizm devi olma hedefine yaklaşacaktır.

Bu vesileyle başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün davetlilerimize yürekten teşekkür ediyorum, Şûramıza şeref verdiniz, Şûramızı anlamlandırdınız. Bu Şûradaki çalışmalar dolayısıyla 13 komisyondaki arkadaşlarımıza şimdiden başarılar diliyorum, emekleri var olsun ve inşallah sonuçlarıyla Türkiye turizmine, Türkiye ekonomisine ışık tutsun.

Hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum, hayırlı günler diliyorum.

3. Turizm Şûrası açılış konuşması - Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Numan Kurtulmuş 
Etiketler: 3. Turizm Şûrası, açılış, konuşma, Kültür, Turizm, Bakan